Türkiye Sinemasının en önemli yönetmenlerinden biri olan Nuri Bilge Ceylan, 1959 yılında İstanbul'da doğmuştur. Daha sonra ilk çocukluk yıllarını geçireceği ve filmlerine de esin kaynağı olan, Çanakkale Yenice'ye taşınırlar. 1978 yılında Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünü kazanır. Lise yıllarındaki fotoğraf merakı Boğaziçi Üniversitesi Fotoğraf Kulübü ile artar. Üniversitenin zengin kütüphanesi ve müzik arşivi, özellikle görsel sanatlara ve klasik müziğe olan tutkusunu beslemekte önemli rol oynar. Fotoğraftan sinemaya yönelişi ise uzun sürmez. Taksim'deki Sinematek gösterimlerinde filizlenmiş olan sinema sevgisi, üniversitede aldığı seçmeli sinema dersleri ve sinema kulübünün yaptığı özel gösterimler ile pekişir. Bu yıllar henüz DVD ya da videonun olmadığı, filmlerin sinemada seyredilmek zorunda olduğu yıllardır.

1985 yılında mezun olan Ceylan, "Ne Yapmalıyım ?" sorusunun cevabını çıktığı uzun soluklu seyahatlerde bulmaya çalışır. Bulduğu cevap ise sinema olur…

1993 yılı sonlarında, bir kısmını Rusya'dan valizinde getirdiği, bir kısmını TRT'nin verdiği son kullanma tarihi çoktan geçmiş filmlerle ilk kısa filmi Koza'yı çekmeye başlar. Film, 1995 Mayıs'ında Cannes'da gösterilir ve Cannes Film Festivali'nde yarışmaya seçilen ilk Türk kısa filmi olur. Ardından Koza'nın devamı sayılabilecek, bazılarınca "taşra üçlemesi" olarak adlandırılan otobiyografik ve pastoral denilebilecek üç uzun metrajlı film gelir. Bu filmlerde Ceylan yakın arkadaşlarını, ailesini, akrabalarını oyuncu olarak kullanır ve filmlerin görüntü yönetmenliği, ses dizaynı, yapımcılık, kurgu, senaryo ve yönetmenliğini kendisi üstlenir. Sinema kariyerine başarılı bir şekilde başlayan Ceylan, her filminde bunu devam ettirmiş olup hep en prestijli sinema ödüllerine layık görülmüştür.

Ozu, Antonioni, Bergman ve Tarkovski gibi özgün yönetmenler onun için hep ilham kaynağı olmuştur.