Suç, her biri suçlu adayı olan güdülerini bastırmış uygar insanın daima merakını celbeder. Alt benliklerde gizli bir olgu olarak  saklanan suçun açıkça cereyan edişini okumak, izlemek, dinlemek çokça talep edilen eylemlerdir. Belki de polisiye romanlara, kriminal filmlerine ve hatta korku sineması/edebiyatı türlerine duyulan yoğun ilgi bundandır. Tabii bizzat gerçeğin muhatabı olduğunu iddia eden belgesel türü bu konuyu işlemede edebiyattan ve kurmaca sinemadan daha çarpıcı olabilmiştir.

  Ahlaki göreleliÄŸin etkisiyle farklı tanımlara konu olan suç ve adalet kavramları birçok meseleyi beraberinde getirir. Bu meselelerden bazılarına deÄŸinebileceÄŸimiz ve çeÅŸitli suç türlerini görebileceÄŸimiz belgesellerimiz ÅŸunlardır; 

 Into The Abyss (Werner Herzog-2011): Cinayet suçundan idam cezasına çarptırılan Michael Perry’nin ekseninde “idam ve yaÅŸam hakkı” meselesini iÅŸliyor.

 The Thin Blue Line (Errol Morris-1988): Öldürülen bir polis memurunun davasında suçlu bulunup idam cezasına çarptırılan bir insanın masumiyetini tanıklarla yaptığı röportajlar ve çelişik ifadelerle kanıtlayan belgesel, adaletin baskı karşısında bir suçlu yarattığını düşündürüyor ve pozitif hukukun açmazlarını irdeliyor. 

The Internet’s Own Boy (Brian Knappenberger-2014): RSS ve Reddit’in geliÅŸtirilmesinde önemli rol oynayan ancak yasadışı internet faliyetlerine katıldığı için yargılanan ve davası bitmeden intihar eden Aaron Swartz özelinde bilgisayar korsanlığı suçu üzerinde duruluyor.

 The Imposter (Bart Layton-2012): 13 Yaşındaki Nicholas’ın kaybolmasından dört yıl sonra dolandırıcı Frederic Bourdin’in onun yerine geçerek bir aileyi ve polisi kandırmasını anlatıyor. Belgesel, dolandırıcılığın ÅŸaşırtan sınırlarını gözler önüne seriyor.

 The Act of Killing (Anonymous, joshua Oppenheimer, Christine Cynn-2012): Karaborsacı ufak bir sinema çetesinin askeri darbeyle birlikte milyonlarca insanın ölümünden sorumlu paramiliter, aşırı saÄŸcı bir örgüte dönüşmesini anlatıyor. Belgesel, suç tanımının oturduÄŸu kaygan zemini ve “grubun dahilinde eylem yapma” düşüncesinin suç iÅŸlemedeki kolaylaÅŸtırıcı etkisini göstermesi açısından deÄŸerli.

Sema Fidan